İĞNE
Bu bir
arı hikayesidir.Dinleyicilerin dikkatine! Kendisini bir arı olarak görmeyen dinleyici
hikayeyi dinlemeye hiç başlamamalıdır.İki bal arısının aşk hikayeside
diyebiliriz..
İnsan ayı bahar ayıdır.Çiçeklerin en güzel
olduğu dönemlerdir.Arıların en çok çalışmaya başladığı aydır.Baharın kokusu
insan dünyasını olduğu gibi arı dünyasını da mest eder.Ağaçlar kuşlar insanlar
herkes mutludur.Herşey İnsan ayının 4. Günü başlamıştır.
Erkek arı Orlando ve dişi arı Sesilya İnsan
ayının 4.günü birbirlerine kavuşmuşlar.Kavuşmak yani vuslat her zaman farklı
anlamlar ifade eder.Arılar arasında kavuşmak İnsan dünyasındaki gibi bir araya
gelmeyi değil,sevgiyle oluşmuş polenlerin bir araya gelmesidir.Orlando ve
Sesilya insan ayının 4. Günü sevgi
polenlerini kavuşturmuşlardır.
Orlando Adananın sıcağında bal üretimi
üzerine eğitim görmekte,Sesilya ise Kütahyanın ilçesi olan Tavşanlıda süt
üzerine eğitim görmektedir.Orlandonun ailesi Adanada ormanlık alanda
çalışmakta,Sesilyanın ailesi ise Bursanın küçük bir ilçesinde ormanlık alan
gezintisinde araştırma yapmaktadır.Orlando ve Sesilyanın aralarındaki mesafe
100 arı saatidir.Çift arı sevgi polenlerini birleştirmiştir birleştirmesine ama
akli melekeleri hep birbirleri üzerindedir.
Orlando ve familyasından Ozburn süt
içtikleri bir günde Orlando Sesilyaya sevdiğini söylediğinde Sesilyada aynı
cevabı vererek ilk kez bu cümleyi kurmuştu.Orlando bulutların üzerinde
uçuyordu.Yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş gibi kalakalmıştı.
İlk büyük kavgaları Sesilyanın kıskançlık
kriziyle başlamıştı.Sesilya kendini başkası göstererek Orlandonun nasıl
olduğunu anlamaya çalışmış,bu ters tepince Orlandoya sinirlenmiş hem kendini
kıskanmış hem de Orlandoya yalan söylemişti.
Orlando Adana şehrinde İnsan ayı boyunca
eğitimine devam etmiş ancak eğitimini
bitirmesine daha 8 arı yılı kalmıştı.Orlando sevgi pıtırcığı Sesilyaya tarifi
imkansız bir özlem duymaya başlamıştı.Ancak kendisine olan sevgisine tam anlamıyla
inanamamıştı.Orlando Sesilya ile küçük arı larvaları yapmanın hayalini en
başından beri kurmakta,Sesilyanın da böyle hayaller kurup kurmadığını bilmek
istemekteydi.Bu sebeplerden ötürü Böcek ayının 8.günü Adanadan yola çıkap ve
100 saatlik uçuş mesafesini daha hızlı gitmek için hızlı arı otobüsüne
atladı.Yanına ise yoldaki olumsuzlukları önlemek için Sergeyi alıp Böcek ayının
9. Günü Kütahya şehrine varmıştı.
Orlando Kraliçe ayında gördüğü Sesilyayı o
zamandan beri görmemişti.O zamanlar Sesilya Orlandoya hiç yüz vermemiş hep
terslemiş,sırasıyla iğnesini bile batırmıştır.Ancak bu durumlarda Orlando
umudunu kaybetmemiş hep daha fazla çaba sarfetmişti.
Tavşanlıya uçarak giden Orlando yol boyunca
Sesilyayı düşünmüş,sarı tüylerini,bembeyaz iğnesini ve gün ışığı gözlerini hep
hayalleyerek yolu sürdürmüştü.Arı oteline yerleşen Orlando o kadar heycanlı bir
bekleyiş gerçekleştirmiştir ki heyacandan iğnesi düşmesin diye arkadaşı Sergey
büyük çaba sarfetmişti.
Güneş daha bi kızgınlaştı.Hava ısındı.Arı
gözleri parıltıdan göremez oldu.Yalnızca tek bir yeri görebiliyordu.Kaynagı.Sesilya Yanında üç
arı arkadaşı ile süzülüyordu.Bir an tek bir an Orlando kalbi duracak
sandı.Sesilya geri dönmüş,Orlandoya doğru uçmuyordu artık.Orlando bir yandan
gülüyor ama bir yandan Kraliçe arıya dualar ediyordu.Arkadaşları Sesilyayı geri
çevirdi.Orlando bal dolu ağaca girmiş gibi sevindi. Sesilya gelirken önündeki
ağaça çarptı az kalsın ağaçta eziliyordu.Sesilya ve Orlando artık
yüzyüzeydi.Bir an sessizlik.Çıt yok.Arı iğnesi düşse sesi duyulurdu.Orlando
dayanamadı ve Sesilyayı kollarına aldı.
Orlando ve Sesilya iki gün boyunca
gezdiler.Çiçeklere uçup dans edip eğlendiler.Bir manolya üzerinde otururken
şakayla başlayan öpücük Orlando tarafından Sesilyaya verildi.Orlando sonraları
düşündüğünde bir an gözlerinin karardığını,avuçlarının terlediğini,kalbinin
petekten bal akar gibi eriyip aktığını,trake borularının kuruduğunu düşündü.2
güzel gün sonunda ayrılık vakti gelmişti.Sesilya ve Orlando birbirlerine o
kadar alıştılar ki kısacık zamanda değil ayrılmak uyumak dahi
istemiyorlardı.Ama kader ikisini ayırdı.Sesilya ve Orlando eğitimlerine devam
etmek zorundaydılar.Aynı zamanda aileleride ikisindende habersizdi.Orlando
Kütahyaya kadar uçtu.Oradan arı otobüsüne bindi ve Adananın yolunu tuttu.
Adanada günleri birbirinin aynı geçen Orlando
hep Sesilyayı düşündü.Kanat ayının ortasından itibaren ailelerine katılan
Sesilya ve Orlando orman araştırmalarına katıldı.Günleri birbirlerine hızlı
sineklerle haber yollamaktan başka çalışmak ve birbirlerini düşünmekle geçti.
Sesilya tam ailesine katılacağı gün
Orlandoyu terketti.Sebebini şuanda hatırlayamadıkları bir şey yüzünden
Orlandonun ilk terkedilişi ve Sesilyayı kaybetme korkusu ona şu sözleri
söyletmişti.Ben hamileyim. Sesilyanın kahkahalarıyla beraber küçücük bir an ayrı
kalarak barıştılar.
Yaz ayları boyunca Sesilya ve Orlando hep
birbirlerini düşünüyor,sürekli sineklerle mesajlaşıyorlardı.Mum ayının 19unda
Sesilya ve Orlando 2. Kez ayrıldılar.Sebep Orlandonun kıskançlığıydı.Sesilyanın
familyasından Turbisi kıskanmış ve salaklık etmişti.Sesilya tarafından terk
edilen Orlando 3 gün boyunca bal bile
yiyemedi.Çalışmak,uçmak,gülmek,ağlamak,yaşamak gelmiyordu içinden.Binbir özür
ve aflar eşliğinde Sesilya tarafından affedildiğinde yerler gökler onun
olmuştu.
Orlando çok kıskanç bir arıydı.Sesilyanın
familyasındaki Turgenyev,Turbis ve Taserosu kıskanmakta çok haklı sebepleri
vardı ancak ne zaman bir şey olsa Sesilya ile aralarında sorun oluyor
ayrılıyorlardı.Sonra birbirlerine dayanamayıp barışıyorlardı.Orlando Sesilyadan
bu konuda anlayış bekliyor ama bazen Sesilyanın üzerine fazla gidip onu
boğuyordu.Sesilya ne söylerse söylesin
Orlando onu çılgınlar gibi seviyordu.Yaz ayı boyunca irili ufaklı çatışmaları
olsa da genel olarak beraber olmaktan olduka mutluydular.Çatışma sebepleri ise
Orlando kıskançtı.Buna anlayış bekliyordu.Sesilya ise biraz özgürce uçmak
istiyordu.İkiside haklıydılar.İki ucu boklu değnek gibiydiler.Zıt
kişiliklerdi.Ama aşk laftan anlamıyordu elbetteki.
Bal ayında ikisinede yakın bir mevkide bir
arı düğünü vardı.Sesilya düğüne gidecek Orlando ise içi içini yiyecekti.Orlando
Sesilyaya gelemeyeceğini söyledikten sonra ailesiyle verdiği çetin savaştan
sonra zafere ulaştı ve gitme kararı alındı.Ancak bu durumdan Sesilyaya
bahsetmedi ki sürpriz olsun güzeller güzeli Sesilyası ay gibi gülsün.
Düğün yerine önce Sesilya ve ailesi
geldi.Orlando ise tam gelirken yolda Sesilya ile karşılaştı.Sesilya beyninden
vurulmuş gibi oldu kendi etrafnda bi döndü ama ikiside salak insanlar gibi
gülüyorlardı.Sesilya tüylerini taratırken,yemek yerken,su
içerken,yürürken,gülerken,sinirliyken Orlando hep onu izledi.Düğün boyunca
bakıştılar.Bu daha önce yaşamadıkları bir duyguydu ve bundan sonrada o duygu
gibisini yaşamadılar.Ne adını koyabildiler ne tarif edebildiler.Sesilya ve Orlando
sadece birbirlerini gördü ve birbirlerine bakmanın keyfini çıkarttılar.
Yeni eğitim döneminin başlamasıyla beraber
Sesilya ve Orlando tekrar ailelerinden ayrılarak eğitim gördükleri şehirlere
uçtular.Son bakışmalarından 20 gün dahi geçmemişti.Ama Orlando
duramıyordu.Yüregi bir yangın yeri,yanardağ ağzı gibi kıpkızıl
ateş,kor,özlem,aşk kaynıyordu.Bal ayının ortaları bitmişti.Eğitim dönemi
başlamıştı.Orlando dayanamadı Sesilyanın hasretine.Arkadaşı Sergeyi de yanına
alarak tuttu Kütahya yolunu.
Sabah Kütahyaya geldiklerinde Sesilya ve
arkadaşı Semmayı beklediler.Orlando Sesilyayı her gördüğünde bir öncekinden
daha heycanlı daha yakın hissediyor,adeta yüreği ağzında atıyordu.Hep beraber
Kütahyanın Sera Parkına gittiler.Gün boyunca Sesilya ve Orlando arı sinemasında
film izledi,Arı şişelerini devirdi,arı pastası yedi,en güzel muz aromasından
hemde.Bu arada Sergey ve Semma da gayet
iyi anlaşıyor,eğleniyorlardı.Hep beraber
Tavşanlıya uçtular.
İkinci gün Sergey yalnız kaldı.Sesilya ve
Orlando etraflarında akan hayattan habersiz sadece birbirlerini gördüler.Sevgi
tepesinde oturup bütün saniyelerini birbirleriyle konuşmaya,bakışmaya,gülüşmeye
ayırdılar.Zamanın akışına engel olunamıyordu.Akşam oldu ve ayrılık vakti
gelmişti.
Bu dönemlerde Orlando iyice
azıtmış,Sesilyanın üzerine çok gitmeye başlamıştı.Sık sık ayrılıklar yaşamaya
başladılar.Orlando Sesilyanın erkek arılarla konuşmasını istemiyor,onu çok
kıskanıyordu.Sesilya ise sevgisi hoşuna gitsede Orlandonun baskıcı tavrı
Sesilyayı oldukça rahatsız ediyor,Orlandoya çok kötü hakaretler ediyordu.İkilir
bu sebeplerden çetin tartışmalara girselerde sevgi her zaman üstün
geliyordu.Orlando Sesilya ile bir saniye konuşmasa sinek mesajı 2 dakika
gecikse kalbi duracak gibi oluyor bu sebeplede Sesilya ile tartışıyordu.Aslında
konu çok basitti.Ancak kavgalar sıklaşmaya başlamıştı.
Orlando Adanaya geri dönüş yaptıktan sonra
arı eğitimine devam etti.Sesilyada eğitimini sürdürüyordu.Polen ayı başında
Orlando ilk arı sınavlarını verdikten sonra Sesilyanın hasretine dayanamayıp
görmek için yola koyulacaktı ki arkadaşı Sergeyin 1 yıllık balları koruma
görevine gideceğini öğrendi.Orlando Sergeyi yolcu ettikten sonra Sesilyayı
görmek üzere soluğu Kütahyada aldı.Orlando Adanada iken sanki trake boruları
kupkuru kesilmiş,nefes almakta zorluk çekiyor,yemekten ,içmekten hatta en
sevdiği arı yetiştirme oyunundan bile zevk alamaz hale gelmişti.Ancak Sesilyayı
gördüğü anda hayattaki amacı aklına geliyor.İçini büsbütün heyecan
kaplıyor,trake borularından geçen havanın moleküllerine kadar hissini
yaşıyordu.
Orlando ve Sesilya buluştukları andan
itibaren ne zaman ne mekan ne de çevrelerindeki hayat onlar için bir anlam
ifade etmez hale geliyordu.Polen ayında buluştuklarında da farklı bir durum
gerçekleşmedi.Buluştukları iki gün hep gözleri birbirlerinde,hep gülüşleri ardı
ardına,her nefesleri ritmik top sekişleri gibi sırasıyla birbirlerine
düşkün,her kanat çırpışları bir Pina Bausch kareografisi misali geçti.
Ayrılık vakti geldiğinde bir hüzün kaplardı
Orlandonun içini.Yüreği sıkışır,sanki organları birbirine
dolaşırdı.Mecburiyetlerin birbirini kovaladığı hayatta,Orlando ve Sesilyanın
şuan için süren ayrılıkları da hayatın mecburiyetleri sırasında ilkti. Orlando ve Sesilya birbirlerine özlem dolu
günler geçiriyor,aradaki 100 arı saati mesafeye göz önüne hiç almıyor,aynı
mehtaba bakmanın sevinciyle,birbirleriyle aynı güne uyanmanın buruk heyecanıyla
yaşıyorlardı.Aynı zamanda küçük kavgalarla kıskançlık krizleriyle Sesilya
bunalsada Orlandoyu çok seviyor ve onu değiştirmek için çabalıyordu.Belli başlı
şekillerde başarılıda olsa Orlandonun sevgisi ve kıskançlığı değişmiyordu.
Eğitimlere ara verildiği sırada Sesilya ve
ailesi Adanaya gelecekti.Orlandonun kalbi ağzında atıyordu.Sesilyanın ailesi
önden gelmiş,Sesilya eğitimin bitirdikten sonra tatil vaktinde gelecekti
Adanaya.
Sesilya geleceği günü bir gün geç söylemiş ve Adanada Orlando ile vakit
geçirmek için bir gün erken gelmişti.Orlando ve Sesilya o Çarşamba günü tam 24
saat beraber geçirdiler.İkiside dünyadaki en mutlu arılardı.Sanki bir kovan
balı beraber yapmışlardı.
Sabahın 5 inden diğer sabahın 5ine kadar
beraber arkadaşları Orposun Karasinegiyle gezdiler.Yediler,içtiler,gezdiler,sinege
bindiler ve bütün vakitlerini birbirleriyle hasret gidermekle geçirdiler.
Akşam saatlerinde yaşadıkları talihsiz ama
şuan gülerek hatırladıkları bir hadise sonucunda geri kalan vakitlerini
Karasinekle Hastane önünde Sesilyanın uyuması Orlandonun ise onu beklemesiyle
geçirdiler.
Sesilya evine gittikten sonra Orlandoda
ailesinin yanına geldi.Kış ayları geldiği için arı dünyasında birbirini seven
arıların kovanlarına transfer oldukları dönemdeydiler.Düğün döneminde Orlando
ve Sesilya her düğünde sadece birbirlerini gördüler.Birbirlerinin kovanlarına
transfer olan arılar gibi kendilerinin de birgün bu duyguyu tadacakları
hayaliyle gözlerinin içlerine baktılar.
Birbirlerine 5 kanat mesafesinde olmalarına
rağmen,birbirlerine sarılamamak ,koklayamamak,birbirlerini öpememenin verdiği
acı ve birbirlerini görmenin verdiği sevinçle karışık duygular içerisinde
eğitim dönemi gelip çatmıştı.Orlando Sesilyayı göremeden Sesilya Kütahyaya
uçtu.
Düğünlerden birinde Orlando Sesilyanın hiç
suçu yokken kalbini kırmıştı.Başka bir erkek arıyı kıskanarak Sesilyaya çok
kötü davrandı.Kendisi de farkındaydı ne kadar saçma davrandığının.Ama olmuştu
bir kere.Sesilyaya sinekler yolluyor,aflar diliyordu.Kendi kıskançlığı yüzünden
Sesilyayı kırmış ancak onun yüz misli onsuz geçen saniyelerinde üzülmüştü.Onu
ne kadar çok sevdiğini hiç kimse anlayamazdı.Sesilyayı kaybetme korkusu ona
başka arıların bakmasındaki kıskançlığı hep sevgisinden ileri geliyordu.Gözünü
kırpmadan iğnesini kırıp atacak kadar çok seviyordu Sesilyasını.Ama bunlar
haklı sebepler değildi ve Sesilya bunalmakta haklıydı.Ancak en azından
Orlandonun sevgisinin büyüklüğünden bu kadar kıskandığını anlaması
gerekiyordu.Zira Sesilya her ağzına geleni Orlandoya diyerek onu çok
kırıyordu.Ama bunlar hiç bir şey ifade etmiyordu.Orlando çok seviyordu.Sesilya
Orlando haksız da olsa Orlandonun gönlünü almıyor yada sinirliyken birkaç
dakika da olsa sakin kalamıyor,Orlandonun anlık parıltısının hemen geçeceğini
ve haksız olduğunu anlayacağını bilmiyor,tartışma büyüyordu.
Çiçek ayı ortalarında Orlando şuan
hatırlayamadığı bir sebepten ötürü Sesilyanın kalbini çok kırmıştı.Ne yapsa ne
etse Sesilyanın gönlünü alamıyordu.Sinek mektupları yetersiz
kalıyordu.Sesilyayı bir daha görememe düşüncesi ömrüne devrile devrile
geçiyordu Orlandonun aklından.Tek çaresi Sesilyayı görmeye gitmekti.
Topladığı en güzel çiçeklerle Orlando
Sesilyanın en sevdiği yemeği polen sarmasını yaparak Kütahyanın yolunu
tuttu.Ailesine söylediği okul gezisi yalanıyla soluğu Sesilyanın yanında aldı.
Orlando ve Sesilya sorunlarını konuşarak
çözdüler.Orlando yeniden dünyanın en mutlu arısıydı.1 gün kalabildi Sesilyanın
yanında.Sesilya polen sarmasına bayılmıştı.Bütün gün boyunca konuşup gülüşüp
hasret giderdiler,kanat çırptılar aşkın renklerinde.Aynı zamanda Orlandonun
Sesilyaya getirdiği larva patikleri Sesilyayı çok mutlu etmişti.Her güzel şeyde
olduğu gibi vakit yine sona ermiş Orlando ve Sesilya tekrar ayrılmışlardı.
Saniyeler
dakikaları,günler haftaları kovalarken Süt ayı gelmiş,Orlanda ikinci
sınavlarını vermiş ve Sesilyayı görmek için can atıyordu.Bu sefer ailesini de
haberdar eden Orlando tekrar Sesilyayı görmeye uçtu.Orlando ve Sesilya her
zaman olduğu gibi zaman ve mekana aldırış etmeksizin hasret
giderdiler.Zamanları kısıtlı olduğu için günlerinin büyük bölümünü çiçekrengi
isimli kovanda geçiriyor,yalnızca uyumak için ayrılıyorlardı.Özlemleri bir
nebze olsun dinmemişti ki ayrılık vakti yine gelip çatmıştı.
Sesilya ve Orlandonun tek kavga sebepleri
Orlandonun Sesilyayı aşırı kıskanıp kısıtlaması Sesilyanın ise Orlandoya
hakaretler ederek,haklı yada haksızda olsa hep kızarak karşılık
vermesiydi.Orlando bazen haksızda olsa anlayış bekliyordu.Sesilya ise tam tersi
şekilde anlayış göstermeden Orlandonun kendini düzeltmesini
istiyordu.Kavgalarının genel sebebi Sesilyanın erkek arılarla özelliklede
Familyasından olan erkek arılarla konuşması yada onlar hakkında iyi şeyler
söylemesi oluyor bir nebze de Sesilyanın giyimi oluyordu.Sesilya ise duruma
dayanamayıp Orlandoya hakaretler ediyor,tartışmalar uzuyordu. Yanyana olsalar
birbirlerine iğne batıracak dereceye geliyorlardı.Ancak sevgileri bütün
sorunları yeniyordu.Sesilya ve Orlando bazı dönemler hiç kavga etmezdi.Bazı
dönemlerde ise kavgalar o kadar sık olurdu ki Sesilya boğulurdu.Buhran
dönemlerinde sık sık ayrılık kararı alırlar sonra özleme dayanamayıp bir araya
gelirlerdi. Neredeyse bütün tartışmaları bu şekildeydi.Zira başka tartışacak
birşeyleri yoktu.Sesilya ve Orlando birbirine yalan söylemezdi.Birbirini sever
ve kaybetmekten korkardı.
İnsan ayının 4.günü Sesilya ve Orlandonun
yıl dönümüydü.Orlando Sesilyayı görmeye gidemiyordu ve ilk yıl dönümlerinin
birbirlerinden uzakta geçmesine dayanamıyor,hergün içi içini yiyordu.Sesilyanın
Orlandoyu görmeye gelme durumu da yoktu zira ailesinden gizli bir şey yapması
ve duyulması halinde Sesilyanın başı çok büyük derde girecekti.
Sesilya ayın 2.günü Orlandoya Adanaya
geleceğini ve 4.gününü beraber geçireceklerini müjdeledi.Orlando sanki tüy gibi
hafiflemişti ki zaten arı olduğu için çok hafifti ancak diğer arılara nazaran
daha tombikti.En güzel çiçek tarlalarında dolaşan arılardan daha mutlu,dünyanın
en iyi balını yiyen insanlardan daha tatminkar,en güzel kokuyu koklayan arıdan
daha heyacanlı ve Romeo ve juliet ten daha aşıktı.
Sesilya Adanaya geldi.İnsan ayının dördüncü
günü Adanada Orlando ve Sesilyanın bedenleri buluştu.Zira ruhları her zaman
aynı çatı altında yaşıyordu.O günlerde Adanada Portakal çiçeği festivali
vardı.Sesilya ve Orlando kahvaltıda bal yedikten sonra festivale
gittiler.Birbirleriyle festivalin altını üstüne getirdiler.İkisinden mutlu ve
huzurlu arı yoktu o dünyada.Festival boyunca kanat kanada uçtular.Sesilyanın
arı otobüsü zamanı gelene kadar sadece Adanada yapılan bici balından
tattılar.Sesilya beğenmişti.Gerçi Sesilya her yiyeceği beğeniyordu.
Sesilyanın arı eğitimini bitirmesi için
vermesi gereken sınav öncesi Sesilya ve Orlando arasında olan en büyük kavgayı
Orlando hatırlamak dahi istemiyordu.Söyleyebilecegi tek şey Bir ağaca dair
yazmaktansa o ağacın gölgesine oturup düşünmeyi yeğlemekti.O da öyle
yaptı.Sesilyasını düşündü.
Eğitimin tamamlanmasına az bir süre kala
Sesilyanın mezuniyet töreni arifesinde özlemine dayanamayan Orlando tekrar
Kütahyaya uçtu.Orlandonun vardığı ilk gün Sesilyanın arkadaşları ve
sevgilileriyle çiçek tarlasında unutulmaz bir geziye çıktılar.Bal
pişirdiler,top oynadılar,dalların arasında uçtular,ağaçlardan sarktılar..İlk
günün yorgunluğu ile Orlando ve Sesilya direk Kütahyaya geldi ve ilk kez
birlikte aynı kovanda yanyana uyudular.Orlandonun kalbi yerinden çıkmak
üzereydi.Yüregi avuçlarında geziyordu adeta.Ancak farklı bir kovanda uyumanın
verdiği ve Sesilyayı koruyamama düşüncesi ile gözüne uyku girmedi
Orlandonun.Zaten istesede uyuyamazdı zira yanında Sesilyası vardı ve onu
saatlerce izlemenin keyfini çıkarıyordu.
Sabahın ışıklarıyla Kütahyayı dolaşmaya
çıktılar.Kanat kanada bütün Kütahyayı uçtular.Kaleye uçup epey
yükseldiler.Akşam karanlığına yakın Tavşanlıya kanat çırptılar.Zira Sesilya
artık eğitimini tamamlamıştı.Mezuniyet töreni için orada olması gerekiyordu.
Sesilya tüylerini taratırken Orlando onu
bekliyordu.Sesilyanın unutkanlıkları bitmiyor,Orlando ise bu vesileyle hem
Sesilyaya yardım edip kahraman gibi hissediyor hem de onu daha fazla
görebildiği için seviniyordu.Sesilyanın işi bitince Orlanda Sesilya ve
arkadaşlarını mezuniyetin olduğu kovana bırakıp Sesilyayı çimlerde
bekledi.Mezuniyet töreni sona erdikten sonra ayrı yerlere uyumaya gitmek onlar
için sanki kanatlarının koparılması gibiydi.
Orlando ilk kez 3 gün Sesilyanın yanında
kalıyordu.Bu günde Sesilya ve Orlando bir çiçeğin tepesinde oturarak hasret
giderip birbirlerini teselli ettiler.Zira bu Orlandonun Sesilyanın yanına son
gelişiydi ve Bal ayına kadar Sesilyayı göremeyeceğini biliyordu.
Kanat,Mum,Zar ayları birbirini kovaladı.Sesilya
eğitimini tamamlamış artık daha iyi eğitim almaya başlaması gerekiyordu.Sesilya
Adanaya gelmek istiyor ama Adanayı sevmiyordu.Ailesi ise Sesilyanın Adanaya
gitmesini istemiyordu.Yaz ayları dönemi Orlando ve Sesilya için çok
sıkıntılıydı.Orlando yaz boyunca sürekli orman bölgesinde çalışmış,Sesilya ise
bütün bu stresler ve ailesi ile yüzleşmek zorunda kalmıştı.Sesilya aynı zamanda
insan okulu olan işletmecilik bölümünü hiç sevmiyor ancak Orlandosuna kavuşmak
için yapabileceği başka hiç bir şey gözükmüyordu.Bu sırada tabiki birbirlerine
olan hasretleri bir kor gibi yanıyor,alevleniyor,alevleniyordu.Sesilya
Orlandonun yanına gitmeye karar vermiş ve o bölümü tercih etmişti.Orlandonun
sevinci tarif edilemezdi.Kanatları adeta havayı hissetmiyor.Rüzgara kapılıp
giden yaprak misali uçuyordu amaçsızca.Ve Bal ayında Sesilya Adanayı kanatladı.
3 ay boyunca Sesilya ve Orlando aşırı
olmasada kavga etmeye devam etti.Kavgaları yine kıskançlık üzerineydi.
Sesilya Adanaya gelince Orlando onu
karşıladı.Kalacagı kovana yerleştirdi.Eşyalarına yardım etti.İhtiyaçları için
seferber oldu.Birbirlerine kavuşmalarının sevinciyle Sesilya ve Orlando
dünyanın bütün ballarından daha tatlı bir saadete kavuşmuşlardı.9 ay boyunca
beraber,yanyana,kanat kanada olacaklardı.
Sesilya ve Orlando her gün kanat kanada
oluyor,her fırsatta bir araya geliyorlardı.Yapabildikleri herşeyi beraber
yapmak istiyorlardı.Çiçek ayında ailesi gelene kadar bir çok farklı şey
yaptılar.
Sesilya ve Orlando iğne poligonlarında iğne
atışları gerçekleştirmekten,Sinekler ile Dilberler sekisi turlamaktan,farklı
ballar tatmak için sabahın erken saatlerinde Orlandonun aksinegi ile farklı
çiçeklerde kahvaltı yapmaktan tutunda,Güzel atlar diyarı olan Kapadokyaya kanat
çırpmaya kadar bir sürü şey yaptılar.Zaman hızla akıp geçiyor Orlando ve
Sesilya ise her anlarını değerlendirmek için çabalıyor bir yandan da
eğitimlerine devam ediyorlardı.
Elbetteki arasıra kavga ve tartışmaları
olsada uzak olmalarına nazaran çok daha az çok daha anlamsız ve çok daha çabuk
geçen kavgalar ediyorlardı.Tabi bazı buhran dönemlerinde kavgaları sıklaşsada
ufak tefek oldukları için üzerlerinde çok durmuyorlardı.Genel hatları ile
kavgalar yine aynıydı.Sesilyanın hakaret vari sözleri,Orlandonun kıskançlık ve
giyim krizleri.
Çiçek
ayında Sesilya ailesinin gelmesiyle Mersine familyasının yanına uçtu.Orlandonun
bir diğer hatırlamak istemediği kavgada burada gerçekleşti.Tek söyleyebildiği
canından çok sevdiği Sesilyanın sinirlede olsa Orlandoyla konuşmak yerine
familyasından Turbis ile konuşmayı tercih etmesiydi.Sesilya hatalıda olsa
kabullenmiyordu.Orlando ve Sesilya düğünler boyunca neredeyse ayrı
kaldılar.Sesilya Orlandonun en sinir olduğu şeyi yaptı ve familyasından
Turgenyev ile konuştu.Süt içti.Bunları sırf Orlandoyu delirtmek için
yapıyordu.Başarıyorduda.Orlando hikayesinde Sesilyanın hatalı olduğu kavgalara
değinmekten hoşlanmıyordu.Orlando bu sefer ayrıldıklarını düşünmüştü.Ancak
onsuz yapamazdı.Sesilyası olmadan olmazdı.Elbetteki onların sevgisi bir
ustalıktı.Sanki yolculuk yaparken yol kenarındakilere el ediyor gibi.
Orlando hikayesini anlatırken burada
duraksıyor ve bunu anlatmak istemediğini yalnızca Sesilyasını üzdükleri için
familyasından Ozburn ve Teyzesine lanetler ederek geçiştirmeyi yeğliyordu.
Orlando ve Sesilya birbirlerini çok
seviyordu.Öyle seviyorlardı ki tek bir an ayrı geçirseler yürekleri kan
ağlıyordu.Ancak Orlando babası Kral arı kovana geldiği zaman yapması gereken
işleri aksatamadığı için bazen Sesilyanın kırılmasına sebebiyet
veriyordu.Elinden bir şey gelmeyen Orlando kendisini yiyip bitiriyordu.Hemen
ertesi gün soluğu Sesilyasının yanında alıyor gönlünü almak için binbir çiçek
topluyordu.
Sesilya ve Orlando günlerini beraber
geçiriyor adeta aşk saçıyorlardı.Çiçekten çiçeğe koşarak her zaman farklı yapıyorlardı.Hatta İnsan bahçesine gidip
insan türlerini bile incelemişlerdi.Arkadaşlar Corneli ve Barios ile uçarak
yeni yerler keşfediyolardı.Ara sıra da KovanTu isimli kovanda beraber
uyuyuorlardı.
Elbetteki ufak tefek kavgaları,kıskançlık
krizleri,hakaretler oluyordu aralarında.Ancak şuanda Orlando hiçbirini
hatırlamıyordu.Zira önemsiz konulardan iki agresif ve sivri dilli arının anlık
tartışmaları sonucu oluşuyordu bu durumlar.
Çiçek ayından sonra Orlandonun hatırlamak
istemediği bir hadise gerçekleşti.Sesilya Orlandonun ona aldığı taç yaprağını
fırlatmıştı.Orlando sanki iğnesi koparılmış gibi acı çekti.Buna
inanmıyordu.Kavga sebebini hatırlamasa da Sesilya ile ayrıldığını düşünüyordu
ki ona olan sevgisi bunun önüne geçti.Dayanamadı yeni taç yaprakları alarak
Sesilyanın gönlünü aldı.
Eğitim sınavları,küçük buhranlarla kavgalar
ve aşk dolu zamanlarla günler birbirini kovalıyor, Sesilyanın ailesinin yanına
gitme vakti yaklaşıyordu.Sesilya ve Orlanda 3 kez Arı banyosuna
gittiler.Köprülerin üzerinden uçtular,en serin sulardan içtiler.Bütün
zamanlarını beraber ve mutluluk içinde geçirdiler.
Son zamanlarda buhran dolu günlerde kavga
etmeleri uzamaya başlamış Sesilya iyice bunalmış,Orlando ise Sesilyanın
azarlamalarına dayanamaz oluyordu.Birbirlerine söyledikleri bazen iğne gibi
batıyordu yine birbirlerine.
En son Orlando ve Sesilyanın arkadaşları
Bariosun yanında Orlandonun bir an
siniriyle yaptığı büyük hata Sesilyayı yaralamıştı.Orlando farkında ve çok
üzgündü.Hatalıydı.Ancak konu fazla uzatılmasada Sesilyanın unutmadığı ve
üzüldüğü belliydi.
Sesilya ailesinin yanına döndükten sonra arı
banyosuna gitti ailesi ile.Orlando hasta düşmüştü.Tek istediği Sesilyanın
kendisi ile ilgilenmesiydi.Ancak bu isteğini Sesilyayı kırarak dile getirdi ve Sesilyada
zaten Bariosun yanında olan olay ve Orlandonun kıskançlığından bunalmışlık ile
kavga çıkarttı.Şiddetli tartışmalar ardından sular biraz durulsada Sesilya
unutmamış ruh gibiydi.Orlandoya aynı kovanda yaşamayı çok istediğini ancak buna
bi türlü inanamadıgnı söyledi.Orlandoyu şuan hatırlayamadığı ve ne idüğü
belirsiz bir sebep ile terk etti.Zira bu
sebep Sesilyanın içini ateşleyen bir sebepti.Orlandonun ilgi beklerken yaptığı
hata,Bariosun yanındaki hatası ve bazen bunaltıcı kıskanlık krizleri Sesilyayı
çığırından çıkarmıştı.Sesilya haklıydı.Orlando hatalıydı ancak bazen Sesilyadan
anlayış ve ilgi bekliyordu.Bunu söylerken ise yanlış biçimde söyleyip Sesilyayı
kırınca haksız duruma düşüyordu.Bu Orlandonun hatası oluyordu.Orlando onu çok
seviyor çok kıskanıyordu.Başka gözlerin ona değmesine tahammül edemiyor buda
sesilyayı bunaltıyordu.Her ne kadar Sesilya inanmasa da Orlando onu
kaybetmekten bir oğul arının kovanını kaybetmesinden daha çok korkuyordu.Ancak
Sesilyanın Orlandoyu terkederken söylediği bir söz Orlandonun trake borularını
kurutmuştu adeta.Sesilya Orlandoya sen kendini Turbis ile kıyaslıyorsun onun
yerine koyuyorsun bu yüzden kıskanıyorsun,asıl mesele kıskanman değil kendini
kıyaslaman demişti.Halbuki biliyordu.Orlando Turbisi hiç sevmemişti.Sebepleri
gayet açıktı ve kıskanma sebebini Sesilya çok iyi biliyordu.
Ayrılmalarından sonra ilk konuşmaları gayet
iyiyken Sesilya ailesinin korkusuyla Orlandoyu hızlı kuş arkadaşları arasından
çıkarmıştı.Bu durum zorunlulukta olsa Orlandonun çok zoruna gidiyordu.Bu
normaldi.Orlando Sesilyanın İnsKuş arkadaşlarına bakarken orada erkek arıların
olduğunu gördü ve onları çıkarmasını istedi.Sesilya hayır cevabını verip
Orlandoyu tersliyordu.Bu Orlandonun daha çok zoruna gidiyordu.Zira Orlando
haksızdı Sesilyaya kızmakta bunu biliyordu ancak Orlandonun zoruna giden bir
şey vardı ve Orlando Sesilyadan Erkek arıları çıkarmasını istemişti.Birşey
Orlandonun zoruna gittiğinden haksızda olsa bir istekte bulununca Sesilyadan
azar yemek yerine,terk edilmek ,hakaret duymak yerine haksızda olsa anlayış
bekliyordu ve bu ikilini son konuşması oluyordu.Orlando haksızlığını bile bile
zoruna giden bu durumda Sesilya erkek arıları çıkarmadığı için bütün İnşKuş
Warı ve hızlı kuş arkadaşlık kovanlarını
kapatmıştı.Çocukluk ediyordu biliyordu ancak zoruna giden kendisini üzen bir
durum karşısında Sesilyanın tavrı onu kat be kat daha fazla üzüyordu.Sesilyanın
hakaretleri havada uçuşarak son hızlı sineğini yolladı.
Orlando hikayesini anlatmaya burada son
veriyor.Son olarak şunları söylüyordu.
Ben seni bunaltıyorum,haksızım.Saçma sapan
bazen kıskanıyorum haksızım.Bariosun yanında çok hatalıydım haksızım.İlgi
bekleyişimi yanlış ifade ettim haksızım.Giyimine 100 kerede 3 kere
karışmışımdır.O da gittiğimiz yerlerle alakalıdır,bu konuda anlayış
bekliyorum.Seni kırdım haksızım.Bunalttım haksızım.Çünkü seni çok
seviyorum.Kıskanıyorum.Dayanamıyorum.Bazen parlıyorum.haksızım.Ancak bazen
anlayış bekliyorum.Bariosun yanında olanlar ve İlgi bekleyişimi yanlış ifade
edişimden dolayı özür diliyorum.Bazen çocukluk ediyorum özür diliyorum.Ben
böyle bir arıyım.Bazen o kadar kıskanıyorum ki seni üzdüğümü
farkedemiyorum.Özür diliyorum.
Ancak ben Tirbus konusunda senden özür
bekliyorum.Zira ben onunla kıyaslamıyorum derdim o değil.Sana nasıl baktığı
idi.Bunu çok iyi biliyorsun.Ayrıca İnsKuş konusunda ben haksızım biliyorum
Sesilyam.Ama ben haksızsam bile bir kez üzülünce anlayış bekliyorum.Çocukluk
ediyorum evet biliyorum.Ama dayanamıyorum kıskançlığa bazen.Sevgili Sesilyam
benim bir şey ben haksızda olsam zoruma gitmişse anlayış bekliyorum.İnşKuş
konusunda hakszıda olsam zoruma gitti Sesilyam.Erkek arıları hala çıkarmanı
istiyorum.Bunu özür dileyerek istiyorum.Çünkü çok zoruma gitti Sesilyam.Seni
seviyorum..Adına gülümsediğim Sesilyam.
Yüzüne güldüğün arının oglu.
Evet Sevgili dinleyenler Orlandonun son
sözleri bunlardı.Ayrıca her yaşadığını anlatamadığın,Sesilya ile daha çok
şeyler yaşadığını ve genelde olan kavgalarda kendisinin suçlu olduğunu ama
Sesilyanında agresif davranarak suçlu duruma düştüğünü belirtip,Sesilyasız
yapamayacıgını ve hikayenin devam etmesini istediğini söyledi.Bakalım Hikaye
devam edecek mi?Orlando Sesilyanın Hızlı Sineklerini bekliyor.. İyi geceler..
03.42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder